Belediyeler Protokol öncesi yasal olmayan ücretler mi talep ediyor?
AYSAD Başkanı Sefa Targıt da konuya ilişkin görüşlerini bildirdi
Konu ile ilgili olarak görüşlerini aldığımız Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği (AYSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sefa Targıt ise şu açıklamalarda bulundu:
“ÖNEMLİ OLAN ASANSÖRLERİN EMNİYETİDİR. BUNUN DIŞINDA HER BEKLENTİ ANA GAYEDEN SAPMAK DEMEKTİR”
“Son günlerde, sektörel basında ve sosyal medyada, Belediyelerle Muayene kuruluşları arasında protokol imzama süreçlerinde usulsüz uygulamalar yapıldığı yolunda haberler çıkmaktadır.
Asansör Periyodik kontrolleri, 2008 Yılında Resmi Gazetede yayınlanan Asansör Bakım ve İşletme Yönetmeliği ile resmen gündeme gelmiştir. Anılan yönetmelik; Belediyelerin, asansör yıllık kontrollerini, 1/1/2012 tarihinden itibaren TS EN 17020 standardına göre asansör konusunda akredite olmuş A tipi muayene kuruluşlarına yaptıracaklarını hükme bağlamıştı. Bu hüküm gereği, A tipi muayene kuruşları 2012 yılından itibaren sektörün önemli oyuncularından biri haline gelmiştir. Yıllık kontroller, sektörün de desteği ve yapıcı eleştirileriyle bugünlere gelmiştir.
2008 Yılından bu yana, ihtiyaçlar ve eleştiriler doğrultusunda yönetmelik tadilatları yapılırken; açıklayıcı tebliğ, genelgelerle de uygulamalara destek verilmiştir.
Sahadan gelen talepler doğrultusunda Belediyelerin bu işlemlerden alacağın bedel dahi yönetmelikle belirlenmiş; talep edilmesi ve protokolde belirtilmesi durumunda, muayene bedelinin azami %10 kısmının ilgili Belediyeye aktarılabileceği hükmü getirilmiştir.
Asansörlerin kontrol edilmesinin ana gayesi emniyet seviyelerinin korunması ve asansör firmalarının hizmet kalitesinin kontrol altında tutulmasıdır. Bunun dışında her beklenti, ana gayeden sapmaya neden olacaktır.
“KULLANICILARIN ÖDEDİĞİ BEDELLERİN TAMAMEN MUAYENE İŞLERİNDE KULLANILMASI SEKTÖRÜN BİRİNCİ ÖNCELİĞİDİR”
Asansör kullanıcılarının ödediği bedelinin, tamamen muayene işlerinde değerlendirilmesi, muayenelerin daha nitelikli uzman mühendislerce yapılmasına olanak tanıyacak bütçelerin hasıl olması, sektörün birinci önceliğidir.
Asansör konusunda akredite olmuş A tipi muayene kuruluşu sayısı 29’a ulaşmıştır. Yapılan protokollerin bu kuruluşlara eşit dağılım göstermemekte, bir kısmı üzerinde yoğunlaşmaktadır. Kamu adına muayene işlerinin bu denli dengesiz bir rekabete açılmasının, işlemin ruhuyla bağdaşmadığı düşüncesindeyiz.
Bu yasal sürecin yapılanması sırasında, birçok faktör göz önüne alınmış; yapılan analizlerde, bu işlemin ilgili Belediyenin uhdesinde yönlendirilmemesi halinde, amaca ulaşmama riski olduğu kanaatine varılmıştı. Her belediyenin, protokol yapacağı muayene kuruluşunu seçmesi yolu tercih edilerek, yetki – sorumluluk dengesi korunmaya çalışılmıştır.
“MUAYENELERİN MALİ KAYNAK OLARAK GÖRÜLMESİ SEKTÖRÜN ALEYHİNEDİR”
Yukarıda sayılarının fazla olduğu ihsas edilerek bahsedilen muayene kuruluşlarının faaliyet gösterdiği sahada, arz talep dengesi bu şartlar altındayken, Belediyelerin protokol yapmayı bir nevi açık arttırmaya çıkaracağına ihtimal vermiyoruz. Mevzuatın belirlediği şartlar dahilinde, ihtiyaçlara yöneltmek üzere pay alınması gerekli olabilir. Ancak muayenelerin bunun ötesinde bir mali kaynak olarak görülmesi, sektörün de aleyhine olacaktır.
Muayeneler, bugünün şartlarında kısıtlı bütçelerle yapılmaktadır. Bu nedenle kaynak israfına veya aktarımına imkan verecek bir cari fazla yoktur; varsa dahi, muayenelerin yetersiz olan seviyesini yükseltmek üzere sektör ve muayene kuruluşları tarafından kullanılmalıdır.
“Bir koyundan iki post çıkmaz” atasözünü hatırlatarak, dile getirilen yasa dışı taleplerin gerçek olmadığını ve konuşulmasının dahi asansör kontrolleri sürecine zarar vereceğini düşünüyoruz.
Asansör kontrollerinin, Belediyelerin protokol yaptığı A tipi muayene kuruluşları tarafından ve mevcut yönetmeliğin çizdiği mali sınırlar içinde devamının uygun olduğu kanaatindeyiz.
Saygılarımızla kamuoyunun dikkatine arz ederiz.”