Muayene kuruluşlarınca kamuya açık binaların dışında kalan konutlarda da Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ilgili yazısına rağmen engelli kişiler için erişim sağlamaya yönelik tedbirlerin istendiğine yönelik şikayetler gelmekte.
Ülkemizde de uygulanmakta olan EN standartları, Avrupa Birliği Komisyonu tarafından hazırlanan ve EN standartları olarak bilinen teknik düzenlemeleri içermektedir. Asansör ve Yürüyen Merdiven sektörünü ilgilendiren tüm standartlar EN Standartları kapsamında AB ile aynı anda mevzuatımıza kazandırılmıştır. Engellilerin kullanacağı asansörlerin montaj ve yapım kurallarını ise EN 81-70 standardı açık olarak belirtmektedir ve rehber niteliğindedir. Ancak TSE tarafından 1991 yılında yayımlanan ve daha sonra revize edilerek 22 Kasım 2011 tarihinde yeniden yayımlanan TS 9111 Özürlü ve hareket kısıtlılığı bulunan kişiler için binalarda ulaşılabilirlik gerekleri standardındaki ölçüler AB mevzuatının öngördüğü ve kabul ettiği EN 81-70 standardında belirtilen kapı girişi ve kabin ölçüleriyle çelişmektedir. 572 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 3194 sayılı İmar Kanunu’na “Fiziksel çevrenin özürlüler için ulaşılabilir ve yaşanabilir kılınması için, imar planları ile kentsel, sosyal, teknik altyapı alanlarında ve yapılarda Türk Standardları Enstitüsü’nün ilgili standardlarına uyulması zorunludur” hükmü eklenmiştir. Türkiye’de özürlüler için ulaşılabilir yapılı çevreler oluşturulmasının ikinci önemli ayağı olarak görülebilecek diğer mevzuat düzenlemesi, 01.07.2005 tarihinde kabul edilen 5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanundur. Söz konusu komisyonun oluşturulma şartları 22.04.2006 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren Yapılarda Özürlülerin Kullanımına Yönelik Proje Tadili Komisyonları Teşkili, Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik çerçevesinde belirlenmiştir. 5378 sayılı Kanunda başta yerel yönetimler olmak üzere görev ve sorumluluğu bulunan tüm kurum ve kuruluşları doğrudan ilgilendiren ve önemli sorumluluklar getiren iki madde daha bulunmaktadır; Geçici 2’ inci maddede “Kamu kurum ve kuruluşlarına ait mevcut resmî yapılar, mevcut tüm yol, kaldırım, yaya geçidi, açık ve yeşil alanlar, spor alanları ve benzeri sosyal ve kültürel alt yapı alanları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılmış ve umuma açık hizmet veren her türlü yapılar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yedi yıl içinde özürlülerin erişebilirliğine uygun duruma getirilir.” hükmü yer almaktadır. Özel konut alanları dışında hemen hemen tüm kentsel alanların sıralandığı ve her kademeden belediyeyi ve yapılı çevre ile ilgili hizmet ve görev yapan kamu kurum ve kuruluşlarını yakından ilgilendiren bu hüküm mevcut yapılaşmış alanlar için özürlülerin kullanması için bir dönüşümü emretmektedir. Var olan açık alanlarda ve binalarda mevcut engellerin tespit edilerek kaldırılması veya iyileştirilmesi yoluyla kullanılabilir hale getirilmesi ve teknolojik çözümleri de içeren gerekli ek donanımlarla özürlüler için ulaşılabilir yaşam çevreleri oluşturulması gerekliliktir. TS 9111/Nisan 1991: Özürlü İnsanların İkamet Edeceği Binaların Düzenlenmesi Kuralları Standardı, bina yakın çevresi, bina girişi, bina içinde dolanma,konutlardaki birimlerin özellikleri ve yer kaplama malzemesi, kapılar, merdivenler gibi ulaşılabilir binaların genel olarak taşıması gereken özellikleri, her özür grubunun gereksinimlerine yer vererek sunan bir standarttır. Ulaşılabilirliğin sağlanması için uygun genişlik, yükseklik ve alan ölçüleri, eğimler, kaplama malzemeleri, sesli ve görsel ek donanımlar, hissedilebilir donanımlar, renklendirme bilgilerinin yanında, tekerlekli sandalye kullanıcısının gereksinim duyduğu mekânsal ölçülere de ayrıntılı olarak yer verildiği görülmektedir. Bu standart, ülkemizde çok önemli ve gerekli bilgilendirici bir doküman niteliğinde olsa da, gerek ismi, gerekse kapsamı açısından güncel gereksinimleri karşılamadığı saptandıktan sonra revize edilmesine karar verilmiştir. Revizyon çalışmasının raportörlüğü Özürlü ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğü (Mülga Özürlüler İdaresi Başkanlığı) tarafından yapılmış ve Teknik Komite, Dokuz Eylül Üniversitesi ve Mersin Üniversitesi’nde görev yapan öğretim üyeleri ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığında (Mülga Bayındırlık ve İskân Bakanlığı) görev yapan ilgili teknik elemanlardan oluşturulmuştur. Standard TSE Teknik Kurulunda 22 Kasım 2011 tarihinde onaylanmıştır. TSE’nin hazırlamış olduğu TS 9111 Özürlü ve hareket kısıtlılığı bulunan kişiler için binalarda ulaşılabilirlik gerekleri standartının sayfa 48 madde 4.7.1.2 Asansörler maddesinde Şekil 54’te gösterilen EN 81-70 ve TS ISO 4190-1 standartlarında belirtilen engelli asansör boyutlarından farklı boyutlar tanımlanmış olup 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanunla kamu ve genel yapılar için zorunlu hale getirilmiş bulunmaktadır. Yeni tip imar yönetmeliği ile de konutlar ve özel binalar için zorunlu olan ancak Bakanlığın 22.10.2015 tarihli açıklayıcı yazısı ile 1.1.2016 tarihine kadar inşaat ruhsatı alan binalarda müktesep hak gerekçesi ile uygulaması ertelenmiş olmasına rağmen, planları ve şartnameleri uygun olmayan kamu binalarında zorunlu uygulanmaya konulması asansör kuyuları ve asansör şartnameleri uygun olmadığı için çözümsüz bir sorun yaratmıştır. Asansör firmaları, engelli asansör standartı olarak EN 81-70 standardını kabul ederek ilgili standarta baktığımızda 450kg kabin boyutları 1000mmx1250mm, 630kg kabin boyutları 1100mmx1250mm, 1275kg kabin boyutları 2000mmx1400mm olarak verilmektedir. Ancak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın TSE inşaat hazırlık grubuna hazırlattığı ve Avrupa mevzuatında olmayan TS 9111 Özürlüler ve Hareket kısıtlılığı bulunan kişiler için binalarda ulaşılabilirlik gerekleri standardında engelli asansör boyutları Avrupa mevzuatının dışına çıkarılarak yeni ölçüler tanımlanmış ve özellikle boyutların TS 9111’de tanımlanan kabin boyutlarında ama geriye kalan gereklerin EN 81-70 göre olması istenmiştir. Daha sonra da TS 9111 standardında (a) tipi olarak tanımlanan 800kg kabin boyutları 1200mmx1500mm olan asansör yeni tip imar yönetmeliği ile bütün binalara zorunlu hale getirilmiştir. Kamu binası olmayan asansörlerde boyut zorunluluğu inşaat ruhsatı 2016 sonuna kadar alınacak binalarda zorunlu yapılamamakla birlikte diğer gerekler EN 81-70’e göre istenmekte, asansör taahhütlerini bu zorunluluğa göre yapmamış firmalar ek maliyetleri göğüslemek mecburiyetinde bırakılmışlardır. Kamu binalarında buna ilave olarak kamu denetimi altında projelendirilmiş, ihale şartnamesinde asansör özellikleri ve boyutları belirlenmiş ve asansör kuyu boyutları şartnamelere göre inşaa edilmiş binalarda muayene kuruluşları bakanlığın bu konuları açıklamak için yazdıkları 22.10.2015 tarihli yazısına dayanarak asansörlerin yarısını 800kg kapasiteli istemektedirler. Üstelik TS 9111 Standardı ile ilgili sektör firmaları ve yetkililerinin çoğunun hiçbir bilgisi olmadığı gerçeğiyle karşı karşıyayız. Binanın projesini yaptıran, asansör şartnamelerini belirleyen, bunu yapan inşaat firması değil, önüne gelen şartnamelere göre eksiksiz yapan asansör firması suçlu görülmekte ve işi düzeltmesi istenmektedir. Yani uygulanmakta olan Avrupa mevzuatına uygun CE’li asansör yapan asansör firmalarından, inşaatı ilgilendiren ve Avrupa mevzuatında bile olmayan hatta sektöre danışılmadan oluşturulduğu açıkça görülen bir standardın gereklerini üstüne vazife olmamasına rağmen yerine getirmesi istenmektedir! 5378 nolu Engelliler Hakkında Kanun mu, Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği mi üstedir. Kanunun emrettiği mi, yoksa yönetmeliğin emrettiği mi yapılmalıdır? Bakanlık tarafından sektöre tebliğen yazılmış 22.10.2015 tarihli yazıda kamu binalarına engelli asansör 5378 nolu kanuna göre yapmak zorunludur dendiği halde bazı muayene kuruluşları tebliğe göre istiyor! Sektör firmaları bu duruma acilen açıklık ve çözüm getirilmesini talep ediyor. TSE tarafından yayımlanan TS 9111 standardı Tip İmar Yönetmeliğinde bahsedilen kapı girişi ve kabin ölçüleri ile uyuşmakta. Ancak montaj firmalarından, kamuya açık binaların dışında kalan konutlarda da Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın ilgili yazısına rağmen Engelli kişiler için erişim sağlamaya yönelik tedbirlerin istendiğine yönelik şikayetler gelmekte. Üstelik bu standardın dayandırıldığı ve konutları da kapsam içine alan Tip İmar Yönetmeliğinin uygulaması da 2016 yılı sonuna ertelenmesine rağmen, bu taleplerde ısrar edildiği yönünde bilgiler gelmekte. Oysa ki ister EN 81-70 olsun, ister TS 9111 standardı olsun ilgili mevzuat gereği 01.01.2016 tarihine kadar kamuya açık binaların dışında engelli erişimi için tedbirlerin aranmaması gerekmekte. Bir diğer konu da, İl Özel İdaresi sorumluluğunda bulunan okulların inşaat projeleri bu idarenin hazırladığı imar projelerine göre tamamlanmıştı. Ve okulların hepsinde 630 kg kapasiteli asansör kullanımı için projeler yapılmıştı. İl Özel İdaresi bu okulları yapıp, teslim etmiş. Projeye göre 630 kg kapasiteli asansör yapılması lazım. Montaj firması istenilen kriterlerdeki asansörü de ilgili standart ve yönetmelik hükümlerine göre tamamlamış. Ancak yeşil etiket alamıyor. Çünkü yetkili kuruluşlar 800 kg kapasiteli asansör istiyorlar! Bu noktada esas sıkıntı; bir devlet kurumu olarak görev yapan İl Özel İdaresinin 2005 yılında yayınlanan ve 7 yıllık geçiş süreci tanınan 5378 sayılı Engelli Kanunu’nun getireceği yükümlülükleri gözardı ederek projelendirmeyi yapması ve ilgili kanun yürürlüğe girdikten sonra da tüm yükü asansör montaj firmalarının çekmesi olarak yorumlanıyor. Montaj firmaları bu durumu “devlet kanun çıkarıyor ama uymayan yine devlet oluyor” diye yorumluyor.