Türkiye, korona virüs salgınıyla mücadelede topyekun bir savaş veriyor. Özellikle devlet kadar yerel yönetimlerimizin aldığı tedbirler de vatandaştan takdir görüyor.
Dezenfektan çalışmalarından, vatandaşın günlük yaşamını kolaylaştıran yeni düzenlemelere kadar belediyelerimiz arka arkaya karar alıyorlar. Tedbirler o kadar sıkı uygulanıyor ki, belediyeler personelin büyük bölümünü izne çıkarıyor. Rutin hizmetler yürüyor ama bir yandan evinden çıkmaları kısıtlanan 65 yaş üstü vatandaşların ihtiyaçları da yine ağırlıklı yerel yönetimler tarafından karşılanıyor.
Billboardlardan, sosyal medyaya kadar bugünlerde belediyelerimiz halkı bu illete karşı duyarlı olmaya ve evlerinden çıkmamaya çağırıyorlar. Sokakları yıkıyorlar, çocuk oyun alanlarını, toplu taşıma araçlarını, kamuya ait hizmet binalarını sık sık dezenfekte ediyorlar.
Bütün bunlar nedeniyle yerel yönetimlerimiz takdiri hak ediyor. İlçe belediyelerimizin her biri de virüsten en az hasarla çıkmak için tüm imkanlarını seferber ettiklerini görüyoruz.
Hala krizi ciddiye almayanımız çok ve ne yazık ki, rakamlar her geçen gün artıyor. Evde kalarak bu salgından kurtulmanın daha da kolaylaşacağını ve atlatmanın da daha kısa süre alacağını düşünerek hareket etmeliyiz.
***
COVID-19 virüsü tüm sistemleri, hatta sosyal ilişkilerimizi etkiledi ve etkilemeye de devam edecek gibi görünüyor. Bu yeni düzen, sistemlerimizi yeniden gözden geçireceğimizi işaret etmektedir. İvedi olarak gözden geçirmeye başlamamız gereken konuları özetlemek istiyorum:
1-Kolektif çalışma alanlarını arttırmalıyız.
2-Dijital alanlara daha çok yatırım yapmalıyız.
3-Ara kalifiye iş gücünü destekleyecek nitelikli eğitim sistemleri oluşturmalıyız.
4-Tarım ve hayvancılığı bütünüyle ülke şartları ölçeğinde yeniden planlamalıyız.
5-Eğitim sistemini geleceği yakalayacak şekilde planlamalıyız.
***
Umarız en kısa zamanda dünyayı kasıp kavuran bu illetten kurtuluruz.
Yeni yazılarda Proaktif bir bakışla buluşabilmek temennileriyle, sağlıklı ve huzurlu kalın.