Yarasadan mı geçti yılandan mı bilmem ama insanlığı üç aydır kaosa sokan bu musubetin nedeni öyle veya böyle insanoğlunun ta kendisidir. Bu tip salgın hastalıkların nedenlerinin başında pislik ve canlıya saygısızlığın yanında aç gözlülükle yönetme duygusunun olduğunu da şaşırarak izlediklerimiz ve okuduklarımızdan görmekteyiz.
Diğer taraftan doğal yollardan mutasyona uğrayarak yenilenen ve bu hastalığın küreselciler ve üst akıl diye adlandırılan bir oluşum tarafından çıkarılan The Economist dergisinin 2019 kapağında, ”2020 yılında olacak salgın hastalık” diye yayınlanmasını da nereye koyacağız, o da ayrı bir konu.
Bir diğer taraftan ülkemize baktığımızda 2010 yılından bu yana tam on yıldır çeşitli sorunlarla uğraşan insanımızın yine yıllardır ekonomik krizlerle cebelleşmesi ve ekonomik krizlere karşı bağışıklık kazanmasına maalesef sevinsek de bunun sonucunda Türk insanında kalıcı hale gelen mutsuzluk ve umutsuzluk hastalığı da gitgide artmaktadır. Üç aydır küresel salgın hale gelen korona virüsünün yakın zamanda biteceğine inancım tam olsa da özellikle ülkemizde kalıcı sorunumuz halini alan ekonomik krizin bundan sonra daha da şiddetini artırarak devam edeceği gün gibi ortada.
Asıl önemli olanın sağlık olduğunun altını çizerek bu salgın sonrası küresel bir ekonomik krizin tüm şiddeti ile var olacağını bütün ekonomistler öngörmekteler. Ülkemizde ise bu durum daha da kötü bence gizli konsolidasyon ve moratoryumları zaten yaşanmaktayken bir de bu sürecin etkisi ile başlayan çalkalanmanın getireceklerini tahmin bile edemiyorum. Sanayideki üretimin yavaşlaması ile durması noktasında tarımda ise mart ve nisan aylarının ekim mevsimi olduğunu hepimiz biliyoruz.
Umarım en azından tarımda treni kaçırmayız ve bu pandemi sorununun da üç ayı geçmeden açıklığa kavuşması ve en azından tedavisi olan normal salgın şeklini alarak tedavi sürecine geçilmesi en büyük dileğimdir.
Sektörde korona virüsü için alınan önlemler ile ilgili fazla söylenecek bir şey yok bu olağanüstü durumun çok kısa zamanda sona ereceğine dair inancım tam. Asansör firmaları olarak özellikle sahada çalışan elemanlarımız için alacağımız önlemler pek tabii bulunmakta. Maske, eldiven, antibakteriyel sıvıların yanında bu kısa süreçte haftada bir defa da olsa doktor kontrolü için iş güvenlik firmalarımızla anlaşmakta fayda olduğu düşüncesindeyim.
Umudumuzu kaybetmeden ülkemiz ve çocuklarımız için mücadele etmemiz gerektiğinin altını çizerken bu süreçten önce sağlığımızı korumuş ve umudumuzu yitirmemiş bir şekilde çıkmak çok önemli.
Saygı ve Sevgilerimle